bugün
yenile
    1. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Aslında çok uzun zamandır yazmak istediğim ancak bir türlü fırsat bulamadığım bir konu bu. Hazır vaktim varken bu konuyu etraflıca yazmak istiyorum. Çünkü artık insanların farklı bir düşünce temelini öğrenmesi gerek. Her gün her yerde din ile ilgili konuşan insanlar görüyoruz. Peki gerçekten din nedir ? Önce bu kavramı açıklayarak başlayayım...
    2. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      insan, din üzerine tartışacak donanıma sahip değildir; bir şeyler gevelenir fakat iyi bakılırsa hepsi aslında aynı olaydan bahsetmektedir. din, geniş bir kapsamdır aynı zamanda... kimi doğaüstü güçlere inanır din konusunda, kimi ise kalbin doğru yolunu çizmesinin din kavramı olduğunu söyler... herkesin özgür olduğu ve eşit olduğu tek konudur din... çünkü din içtedir, ne olduğunu yahut nasıl olduğunu bilemezsiniz... tanrı mı olduğunuzu, tanrıyı mı yarattığınızı, tanrı tarafından mı yaratıldığınızı anlayamadan biter ömrünüz... din ise, bu kısacık yolda seçtiğiniz yoldur. tamamen manevidir; bazen bir dine mensupken diğerinin içinde bulursun kendini... din o kadar geniş bir kavramdır ki, sınıflandırılma ve bölünmeye tabii tutulması bile onu sadeleştirmez... tek yapabileceğiniz o'na giden yolu bulmaktır. ''o''nun ne olduğu ise meçhuldür meçhul olmasına fakat ''o'' kesinlikle vardır. ben müslümanım, fakat bir müslüman gibi yaşıyor muyum ? hayır... öyleyse ben aynı zamanda belki bir ateistim, fakat allah'a inanıyorum. ama bir ateistle benim günlerim neredeyse aynı geçiyor din konusunda... peki neden ateistim demiyorum da müslümanım diyorum ? çünkü o benim seçtiğim yol... ahirete inanıyorum ve ateist olmayı seçersem diğer tarafta zebanilerin ağzıma sıçacağını biliyorum ; daha doğrusu inanıyorum. din, görmediğine inanmak, bilmediğine güvenmek, hissetmediğini hissetmektir. insanoğlunun din konusunu tartışmak adına yeterli donanıma sahip olmadığını söylemiştim hani... yazıma baktığınız zaman sadece bir şeyi gevelediğimi sezersiniz. işte din aynı zamanda budur ; anlayamadığına boyun eğmek... kısacası din, sensin... senin inanmak istediğin neyse din odur, kendi görmek istediğini görürsün onda... kur'an-ı kerim'e bakan iki farklı insandan birisi ceza ve cehennem görürken, diğeri rahmet ve cennet görür... işte din tam olarak buradadır. ama gizlidir, tam olarak anlayamayız... ya her şeyin elinde olduğunu seçersin, ya da dış güçlerin seni engellediğini ve elinden hiçbir şey gelmeyeceğini düşünmeyi... ''iyi veya kötü diye bir şey yoktur'' shakespeare'in de dediği gibi, ''onlar sadece senin bakış açına göre şekillenen imgelerdir.'' Peki batıni ilim nedir ?
    3. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      zâhir ve bâtın olmak üzere iki bilgi türü vardır. Zâhir görünen bâtın ise görünmeyen gizli olan demektir. Bir cevizi düşünelim. cevizin dış kabuğu zâhir, içi ise bâtındır. bu ilim hakkında bir çok şey söylenir ama araştırdığınızda ne olduğuna dair net bir cevap bulamazsınız. insanlar hep gizli olan gizemli olan şeylere merak duymuştur. kutsal kitaplarında bir görünen birde görünmeyen yüzü vardır. görünen yüzünü herkes okuyup anlayabilirken, görünmeyen yüzünü ise derin anlamları çözebilen insanlar anlar. bâtıni ilim için allah tarafından ihsan edilir denilmiştir. Yanlıştır... Kuran da ilk inen ayet ''oku'' ayetidir. oku kelimesinin kelime anlamını incelediğimizde; okumak, okuduğunu anlamak, sorgulamak kavramlarını görürüz. Dinde sorgulama yoktur(!) İlk inen ayetle birlikte bu sözün yalan olduğunu, sadece bilmedikleri şeylerden kaçmak için, insanların gerçekleri görüp uyanmaması için söylenilen bir söz olduğunu görürsünüz. bâtıni ilim için gerekli tek şey akıldır. oku, anla ve sorgula... bu 3 temel kelime ile çözülmeyecek hiç bir şey yoktur...
    4. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bâtıni ilim ile ledün ilmini sürekli olarak karıştırırlar ve aynı ilim gibi bahsederler. Ledün ilmi, alemlerde olmuş, olacak ve olan her şeyi bilmektir. Bâtıni ilim ise kutsal kitapta olan gizli sırları bilmektir. Eğer araştırmak isterseniz, kuran da kehf suresinde hızır ile musa arasında geçen bir olay anlatılır. Bu olay ''Ledün ilmine'' örnektir. Batıni ilim için ise araştırma yaptığınızda çok detaylı bir bilgi bulamayacaksınız. Nablusi bu konu için şöyle demiştir. ''İlmi bâtından habersiz olanlar, tasavvuf kitaplarını okuyunca, âriflerin sözlerini küfür ve sapıklık sanıyorlar. Anlamadıkları marifet bilgilerine inanmayıp tasavvuf büyüklerine dil uzatıyorlar.'' Batın ilmi gerçekleri görmek ve dünyevi anlayışı aşmaktır. Bu anlayıştan kurtulamayan insanlar ise bunları sapkınlık olarak görür. Bu yüzden bâtıni ilim hakkında örnekler azınlıktadır. Bu konu hakkında açıklamalar yapmaya başladıkça bunun örneklerini burada da göreceksiniz.
    5. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kanka neden flood yapıyon tek entride anlatsana derdini
      0Konu uzun... - siyah atli prens 02.05.2022 20:38:32 |#4366969
    6. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Hiç düşündünüz mü, neden din hakkında soru sorulmaz sözünü. Neden din sorgulanmaz? Neden sorduğunuz sorulara net cevaplar alamazsınız? Dikkat edin, tüm din alimleri (!) sorulara cevap verirken size direk cevap vermez. Lafı dolandırır sizi sorudan uzaklaştırır. Beyin bir karmaşa yaşadığı için sizde bu cevabın doğru olduğuna inanırsınız. Eğer sizin kafanızı karıştıramadığını hissederse de dinde sorgulama olmaz diyerek yada böyle sorular seni kafirliğe sürükler diyerek lafı kestirir atar. Bu çok uzun bir yazı dizisi olacak. Zaman buldukça yazmaya devam edeceğim. Aklıma geldikçe yazacağım tüm gerçekleri. Öncelikle biraz insanın yaratılışından, daha doğrusu tabiatından bahsedeceğim. İnsan topraktan yaratıldı. Peki ama nasıl ? Nasıl meydana geldik? Bizi insan yapan şey nedir ? Topraktan bizde insan şeklinde bir heykel yapsak canlanır mı ? İnsanın tabiatı nasıldır? Burada vereceğim bilgilerle kendi bedeninizi daha iyi tanıyacaksınız. Hangi hissin neyden kaynaklı olduğunu göreceksiniz. Allah insanları topraktan yarattı. Bunu herkes bilir. Ancak insanın da dört tabiatı vardır. Bunlar ; hava, safra, kan ve balgamdır. Her insanın bir nefsi vardır ve nefis denilen şey bu dört tabiat ile beslenir. Bu dört tabiatın insan üzerindeki etkilerine bakalım. Hava; hayattır aynı zamanda uzun arzular ve tamah hislerini verir. Balgam; yeme ve içme isteği, yumuşaklık ve hoşgörü özelliklerini verir. Safra; kızgınlık, meşguliyet, şeytanlık, zulüm, isyan, acelecilik özelliklerini verir. Kan; kadınlara veya erkeklere istek, lezzetler, haramları şirin görme ve şehvetler. Bu özellik ve hisler sürekli olarak insanda var oldu. Alimler hayatları boyunca kendilerini terbiye etmek için uğraşmışlardır. Bu duyguları yenmek için. Bir insan bu duyguları yenmeden dünyevi duygulardan kurtulamaz. Dünyevi duygulardan kurtulamadığı için manevi boyutta olan şeyleri, gizli ilimleri, sırları göremez. İnsanın dört tabiatı bunlardır. Tabi insanın canlanması için de ruh verilmesi gerekiyordu. Eski ibrani dönemlerinde hahamlar topraktan insan yapıp canlandırmaya çalışmıştır. Bu bilgiler günümüze kadar ulaşmasa da başarılı olmuşlardır. Topraktan yapılan bu varlığın bir aklı yoktu. Günümüzdeki robot benzeri bir varlıktı. Sadece hareket edebiliyor ve kendine verilen direktifleri uyguluyordu. Bizlerin insan olabilmesi için bir ruha ihtiyacımız var. Beden ise ruhun kılıfıdır. Tarih boyunca yaratılışın gizemleri anlatılmıştır. Ruh konusuna daha sonra detaylıca gireceğim. Çünkü bedenimizde bulunan ruh bile bir tane değil. Nur suresinde ''biz size nurumuzdan üfledik'' der. Buradaki nur, ruh anlamına gelir. Ve Allah bize kendinden bir parça vermiştir. Bizler bu parça sayesinde düşünüyoruz, aklımızı kullanıp kararlar verebiliyoruz. Ve yine kuranda ''Onun şeklini tamamladığım ve ona ruhumdan üflediğim vakit siz de hemen onun için secdeye kapanın.'' der. Bu ayetin anlamı şöyledir. Allah insana ruhundan bir parça verdiğinde insanın tüm yaratılmışlardan üstün olduğunu ve secde etmelerini söyler. Burada aslında allahın insanları tüm yaratılmışlardan üstün tutmasının nedeni budur. Bizim ondan bir parçaya sahip olmamız. '' ben sana şah damarından daha yakınım'' der. Ki zaten ruh konusunda ruhun tam olarak nerelerde olduğunu söylediğimde bu sözü de anlayacaksınız. Bu konu hakkında daha bir çok örnek ve detay verebilirim ancak tahminimce bu kadarı dahi yeterli olur anlamanız için. Bunları okurken lütfen sorgulayın. Yazdıklarıma olduğu gibi inanmayın. Önce mantık süzgecinizden geçirin. Eğer mantığınıza uymuyorsa, kafanıza takılan sorular varsa bunları çözmekten ve cevaplamaktan mutluluk duyarım. Yeter ki artık insanlar uyanmaya başlasın...